Eğitim Dünyası

Eğitimde Atölyeler

Eğitim ve öğretim geniş manada düşünürsek, bu dünyanın en önemli faaliyet alanıdır diyebiliriz. Eğitimde atölyeler konusu da bu mübarek faaliyetin en değerli alanlarından birisidir.

Bu alanda faaliyet göstermekte olan eğitimciler, hocalar, öğretmenler, öğreticiler, eğitmenler ve ustalar ise, hayat boyu en kıymetli vazifenin sahibidirler.

Yeter ki hakkını versinler. Yeter ki çocukların geleceği için gamlansınlar. Yeter ki öğrencilerinin hakkı için kendilerini eğitmeyi ve yenilemeyi elden bırakmasınlar… Yeter ki en büyük öğretmen olan Hz. Muhammed’i örnek ve önder alsınlar.

Nasıl ki talebeler sınavlara öğretmenleri nezaretinde hazırlanır ve onların öğrettikleri ile sınavı vermeye talip olurlar; aynı şekilde imtihan dünyasını başarılı sonuçlarla geçirip, hayat yolculuğunun sona ermesi ile başarılı olmayı uman bütün insanlar da bu eğitimciler zümresinin  çabasına ve başarısına muhtaçtırlar.

Eğitimde Atölyeler Kavramı

Öğretim derken daha çok akademik alt yapıyı kastediyoruz. Eğitim ise bir bütün olarak hayata hazırlanmak, bilgi, beceri, yetenek ve karakter itibariyle doğru ve donanımlı yetişmeyi akla getiriyor.

Eğitimde atölyeler, işin daha çok eğitim tarafını destekleyen çok önemli kazanımlar içerir. Özellikle büyük şehir çocukları bu edinimleri doğal yollardan sağlama imkanına sahip değillerdir. Onların beton ve asfalt ile donatılmış çevreleri ile tükenmişlik içindeki anne babaları, ne yazık ki eksik kalırlar. Atölyeler bu eksikler için bir çeşit çare olurlar…

Dedemin sıcak demir atölyesi varmış. Orada çiftçilerin el aletlerini üretirmiş. Rahmetli Babam ise DSİ’nin merkez atölyesinde torna ustası idi. Yani atölye zanaatkarlar, sanatçılar, bilim adamları ve ustaların mesleklerini icra ettikleri fiziki mekanları işaret etmektedir.

Tabi bu mekanlar işin nevine göre makine, teçhizat, alet edevat ile donatılmış oluyordu. Eski zamanlarda daha çok çırak tabir edilen, yetiştirilmekte olan çocuklarda bu mekanlarda bulunur, hem insaniyet hem de meslek öğrenirler, gün gelip kendi atölyelerinde faaliyet göstermenin hayali ile çalışırlardı.

Bu arada “atölye” kavramı bazen “atelye” şeklinde kullanılsa da doğrusu atölyedir.

Günümüzde bu kavram, faaliyetin ismi şeklinde kullanılır oldu. Bence uygundur eleştirmiyorum. Mesela ahşap atölyesi yada elektronik atölyesi yanı sıra yöneticilik atölyesi, Tefsir Atölyesi, Edebiyat atölyesi gibi…

Artık sadece çocuklar değil, yetişkinler de bu atölyelere gidip kendilerine yeni boyutlar kazandırmaya çalışıyorlar ki, bu doğru bir eğilimdir. Dünyada ki bu kadar boş, faydasız ve malayani faaliyet varken, atölyeler doğru ve elit seçimlerdir. Hem hobi edinmek, hem stres atmak, hem kendini geliştirmek ve sosyalleşmek için söz konusu atölyeler bulunmaz nimetlerdir.

Çocuklar ve Eğitimde Atölyeler

Eğitim sistemimiz genel itibariyle teorik eğitime dayanmaktadır. Bir yığın bilgi, ezber yoluyla öğretilmekte, gerçek hayatla ilişkisi kurulamadığı için de kalıcı olamamaktadır. Bu sistem bir kısım deney ve uygulamalarla desteklenmiş olsa da yetersizdir.

Öncelikle özel okulların yabancı ülke eğitim sistemlerini inceleyip ülkemize kazandırmalarıyla eğitim hayatımıza giren atölyeler, artık Milli Eğitim Bakanlığımız tarafından da önemsenmeye başlamıştır. Hatta pilot okullarda bazı atölyeler faaliyete girmiş ve yaygınlaştırılması hedeflenmiştir.

Bu atölyeler çocuklarımızın zihinsel kabiliyetlerini de, el becerilerini de ve hatta hayat tecrübelerini de geliştirmeye yönelik olarak kurulurlar. Tarihte ki çıraklık müessesesinin minyatür ve modern örnekleri olarak faaliyet gösterirler.

Tabi faaliyetleri ve sunumları itibariyle birazcık popüler kültürden etkilenirler. Fakat pedagojik anlamda çok gerekli ve çok önemli çalışmalardır. Velev ki doğru eğitimciler eliyle, etkin ve verimli uygulanabilsinler.

Atölyeler tıpkı laboratuvarlar gibi okul bünyesinde veya dışarıda özel olarak hazırlanmış mekanlarda kurulurlar…

Çocuklar için üretilmiş makine ve teçhizata sahiptirler. Ne yazık ki şimdilik bu ekipman ve sarf malzemeleri çoğunlukla ithal ediliyor. İnşaallah yakında hepsini güzel ülkemizde üreteceğiz…

Fark ettiğiniz üzere yetişkinlerin katıldığı bir çok hobi atölyesi, öğrenciler için de uygulanmaktadır. Ehil ellerde yönetilen atölyelerin faydaları saymakla tükenmez. Ben bu atölyelerin fayda ve kazanımlarına dikkat çekmekle iktifa edeceğim.

Eğitimde Atölyelerin Faydaları

Çocuklar kendi yaş grubu ve yeteneklerine göre seçilmiş ve seviyeleri belirlenmiş atölyelere katıldıkları zaman, düşünme, tasarlama ve üreterek hayata geçirme kabiliyetleri gelişir. Sorumluluk bilinçleri erken yaslarda oluşmaya baslar. Bu şekilde aldıkları teorik eğitimle bütünsel kazanımlara erişirler.

Çocuklarımızın zihinsel ve bilişsel alandaki gelişimleri onların yetenek ve becerileri ile harmanlandığında tam öğrenme gerçekleşecektir. Eskiden beklenti okulda öğrendiklerini hayatta uygulayan çocuklardı… Olabilirse..!

Şimdi istiyoruz ki, öğrenci okulda öğrensin, okulda uygulasın. İyi olduğu alanları öğretmenleri de kendisi de keşfetsin ve daha bu yaşlarda istidadı olan alanlarda tekamül etsin.

Ayrıca dolaylı faydaları da vardır atölyelerin. Çocukların Öz güvenlerini yükseltir mesela. Takım çalışmasına yatkınlıkları artar. Karar alma ve uygulama iradeleri gelişir.

Rekabetin verimli hallerine vakıf olurlar. Büyüklerinin yaptıkları işleri anlamaya başlarlar. Sonuçlandırdıkları bir projenin sağladığı üretebilmek fiilinin keyfine varırlar.

Bunlar hayat yoluna yeni başlamakta olan her minik birey için çok yüksek motivasyon sağlayacaktır. Okulu, arkadaşlarını, çevresini, öğretmenlerini ve bir bütün olarak yaşamayı sevmesini ve eğitim öğretim için iştiyakının artmasını sağlar.

Tabii ki bu fayda ve kazanımların ortaya çıkması, eğitmenlerin başarısına bağlıdır. Bu da eğitimcinin eğitimini zorunlu kılmaktadır.

Zira eğitimde atölye çalışmaları için eğitimciler ne kendi hayatlarında, ne de eğitim fakültelerinde bilgi ve tecrübe edinmiş değiller. İş başında eğitim veya hizmet içi eğitimlerle seçilmiş öğretmenlerin donatılması zaruridir. ikinci aşamada eğitim fakülteleri atölye öğretmenleri yetiştirmeye başlamalıdır.

Dikkatinizden kaçmamıştır değerli okuyucum. Eğitimde atölyelerin başarılı olmasının iki temel kuralı vardır. Birincisi yetişmiş eğitimci kadroları ve yeterli düzeyde teknoloji ve donanım. Aksi halde kitap üzerinde harika gözüken sistem, hayatta zaman kaybından başka bir işe yaramayacaktır.

Bir Örnek Atölyeden Bahsedeyim

Atölyeler çok çeşitli alanlarda açılmaktadır. Şunu da belirteyim ki; aktardığım konular genel itibari ile tecrübe, gözlem ve incelemeye dayanıyor.

Nitekim ülkemizde şimdilik, konuyla ilgili akademik çalışmalar pek azdır. Değerli akademik kadrolarımıza, eğitimde atölyeler konusunda büyük vazifeler düşmektedir.

Temel Alanlar :

  • Bilim
  • Sanat
  • Kültür
  • Yaşam
  • Spor

Bu temel alanlar altında bir çok atölye hayata geçirilebilir. Burada dikkat edilecek şeyler, gerekli imkanların, mekan, teknolojinin ve yeterli seviyede eğitimcilerin sağlanabilmesidir.

Bu eğitimcilerin genel pedagojik formasyona sahip, hem değerler eğitimine ve hem de kendi alanlarına hakim olmaları gerekir. Ayrıca her çocuk her atölyeye uygun yapıda olmayabilir. Öğrencilerin atölyelere yönlendirilmesi yapılırken, uzman kadroların istişare ile karar verici olması gerekir.

Kurumun içinde bulunduğu imkanları, lokasyonu, eğitimci kadroları, veli istidatları vs. bir çok değerlendirmeyle bir kaç atölye oluşturulabilir. Yada aşağıda olmayan atölyeler de geliştirilebilir. İnanın konuya ilgi göstermek ve azıcık çabayla öğrencilerimize yepyeni ufuklar açabiliriz.

Aşağıda sıraladığım atölyeler ve daha fazlası, şartlara göre uygulamaya alınabilir.

  • Robotik
  • Kodlama
  • Ahşap
  • Çömlek
  • Çevre-Doğa
  • Heykel
  • Yazarlık
  • Yöneticilik
  • Drama
  • Mutfak

Bir Örnek Atölye :

Robotik : Bu atölyelerde çocukların yaş gruplarına göre şekillendirilmiş setler kullanılır. Çocuklar ve veliler tarafından çok ilgi gören bir alandır. Zira günümüzün hızla gelişen teknolojisi düşünüldüğünde bu ilgide haksız değildir.

Çocuklar bu atölyelerde kendi robotlarını tasarlamayı ve üretmeyi daha sonra da üretim amacına göre kullanabilmeyi tecrübe ederler.

Genel itibariyle analitik düşünme, el becerisi, teknolojiyi tanıma ve kullanma, fen bilgisi ve matematikten faydalanarak tasarım yapma ve sonuçları değerlendirme gibi kazanımlar için çalışılır.

Çocuklar aslında hayatlarında ki ilk tasarım ve mühendislik deneyimini yaşarlar. Robotik atölyelerinin kodlama atölyeleri ile de ilişkilendirilmesi mümkündür.

Bu şekilde yaptıkları uyumlu muhteviyatta ki robotları; uygun yazılım çözümleri ile programlamak ve robot ile yazılım ilişkisini gözlemlemek imkanına sahip olurlar.

Kodlama alanına iyi bir başlangıç sağlanmış olur ve bir yazılımın nasıl kurulup çalıştırıldığını anlarlar.

Aşağıda sıraladığım kazanımlar çocuklarımıza günlük hayatları ve gelecekleri için üstünlük ve verimlilik kazandıracaktır.

  • Çocuklarımız robotik atölyelerinde çizim yapmayı ve bu çizimleri ölçülerle ifade etmeyi öğrenirler. Tablolar ve şemalar yoluyla iş akışı oluşturabilirler.
  • Her çocuk kendine özgü düşünebilme ve bağımsız planlar yapabilme yetisine sahip olur. Yanlış düşüncelerinin de sebeplerine hakim olur ve benimser.
  • Hayal güçlerini somutlaştırarak bir önerme haline getirebilirler. Bu şekilde varsayımlar planlamak ve savunmak hususunda seviye edinirler.
  • Sistem anlayışları gelişir. Girdi, proses ve çıktı ile geri besleme süreçlerini benimserler.
  • Cisim, elektrik, mekanik ve dijital alan arasında ve hatta sosyal alanda illiyet bağları kurarak, sebepler ve sonuçların ilişkilerini değerlendirebilirler.
  • Belirledikleri hedefe uygun çözümler üreten robot ve robotik süreçler hayal edip, tasarlar ve üretirler. Bu şekilse sorun çözme ve hedefe doğru sistematik çaba gösterme yetileri gelişir.
  • Çocuklarımız robotik atölyelerinde çizim yapmayı ve bu çizimleri ölçülerle ifade etmeyi öğrenirler. Tablolar ve şemalar yoluyla iş akışı oluşturabilirler.

Sonuç:

Değerli eğitimci kardeşlerim. Çocuklar bizler için dünyanın en değerli ve en narin emanetleridir. Onlara karşı itina ile dopdolu bir bilinç seviyesinde olmalı ve mesleğinizin, en şerefli meslek olduğuna yürekten inanmalısınız.

Ceza ve ödül bahsinde anlatmıştım. O minik ruhların en düzgün şekilde yetişmeleri için dert sahibi olmalısınız. İmkansızlıklar, engeller sizi yolunuzdan alıkoymamalı.

Dünyaya bakarken merak ve ilgi ile bir yandan; bir yandan da inançlarınız ve geçmişinizle hem hal olmalısınız. Madde ve mana alanında basiret sahibi ve erdemli nesiller için çabalamalısınız.

Bu, sorumluluğu kadar azameti de yüksek ve mükafatları ile gururu da yüksek meslekte; hepinize Rabb’imden kolaylıklar diliyor, konuya başka yazılarımda devam etmek üzere bu noktada son veriyorum…

Cevap yok.

Sizinde fikrinizi almak isterim