Bir insan kendisini anlatabilir mi? Bilmem!.. Belki…

Bu blog ile anlatmayı deneyeceğim kendimi… Yada anlamayı her şeyi…!

“Kişisel Gelişim”

Merhaba; Aslında konumuz kişisel gelişim.

Bu blog da esasen benim kim olduğuma değil, kişisel gelişim ana konusuna odaklanmış olan yaşamyolu..! konu edilecek.

Yinede birazcık kendimden bahsetmeliyim diye düşündüm. Birazcık ama….

Nihayetinde haklı olarak, benim kim olduğumla pek ilgileneceğinizi sanmıyorum. Fakat kişisel gelişim konusu herkes için gerekli değil mi?

Dünyada bulunmuşluk sürem, şu yıllarda yarım asıra ulaşmaya başladı ve ben birçokları gibi çok hızlı geçti be ya! Diyenlerden değilim… Çok hızlı geçmedi zira…

Hayatı yaşamayı öğrendim, mutlu ve başarılı olmayı becerdim. Bunlar için maddi ve manevi çokça maliyet ödedim. İşte sizler için daha kolay olsun istedim de, o sebeple buradayım…

Daha çok küçük yaşlardan beri, etrafını hisseden, farkeden; insanları ve doğayı çok seven ve takip eden; duyarlı ve ince ruhlu bir insan olarak büyüdüm yaşadım…

Çok okur, çok yazardım. Mümkün olduğunca çok insan tanımak, onları anlamak, birey ve toplum katmanlarının hallerine vakıf olmak için düşünmek, tartışmak, seyahat etmek ve paylaşmak keyifli hobilerim idi her zaman…

Sonraları bu hobiler gerçekliğim oluverdi…

Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisi mesala, aydınlattı beni resmen, insanı insan yapan meziyetlerle ilgili olarak…Benim jenerasyonum ve kişisel gelişim; benim jenaresyonum arabesk dinlerdi yav!

Kişisel gelişimim bu geçiş jenerasyonu ile başladı haliyle.

Kağıda kalemle yazı yazan, mektupla hasbi hal eden, kartpostalla tebrik gönderen insanlardan ibaretti bu jenerasyon.

Bu sebeple paralel bir evreni andıran dijital dünyaya, benden akıllı telefonlara, iletişimi canlı ve görüntülü yaptıra bilen algoritmalar ve cihazlara falan daha yeni yeni ısınıyor benim jenerasyonum… E ben de haliyle…

Bu ısınmışlık ile beraber ekranlardan okumaya başladım ben de, hem de yazmaya başladım klavyeyle. Sonra sonra farkettim ki bu bulut evreni daha çok insana ulaşmayı, daha rahat ulaşmayı ve daha interaktif bir iletişim kurmayı mümkün kılıyor…

Bu vesile ile bir blog açayım dedim. Cesarete bakar mısınız? Yahu zor işmiş ve çok detayları var imiş. ilgili makaleler okudum, forumlar bloglar taradım. Uzun zamandır işin teknik detaylarını çözmek için uğraşıyordum. Öğrendim sonunda…. Kişisel gelişim bitmiyor yani!

Ardından kendimi gerçekleştirmek için sosyal medyada da var olmak gerektiğini keşfettim;

  • Twitter ve
  • İnstagram için hesaplar açtım.

Blogumdaki paylaşımlarım bu mecralarda da yayınlanacak; sevindim çok…

Bu blog içeriğinde :

  • Felsefe,
  • Sosyoloji,
  • Psikoloji,
  • Tarih, disiplinleri ışığında;
  • Edebiyat,
  • Tasavvuf,
  • Mizah,
  • Sanat konuları ile
  • Eğitim,
  • İş hayatı ve
  • Aile hayatı gerçekleri

ve de bütün bunların alt yapısını oluşturacağı hakiki ve verimli bir “KİŞİSEL GELİŞİM” blogu sizleri bekliyor olacak…

Ben iktisadi idari bilimler mezunuyum bu arada. 15 yılı aşkın zamandır üst düzey yöneticilik yapıyorum ve iş hayatım devam ediyor.

Bunun öncesinde de yaklaşık 20 yıllık bir hayat tecrübesi var. Ettimi size 35 yıl… iş hayatı benim için 12 yaşımda çıraklıkla başladı, varın hesap edin gerisini….

Amacım ne biliyor musunuz?

Öğrendiğim her şeyi birilerine faydalı olmak için aktarmak, paylaşmak. Bu yolla hem manen tatmin olmak ve hem de sizlerle verimli ve keyifli zaman geçirmek.

Bu blogda elit paylaşımlar olacak her daim. Ne olmayacak biliyor musunuz?*Siyaset olmayacak*+18 içerikler korku ve diğerleri olmayacak

  • Militanizm olmayacak,
  • Oyunlar, dijital veya futbol gibi mesela olmayacak,
  • Magazin ve popüler kültürün yansımaları olmayacak,
  • Moda veya başka trendler olmayacak,

Ya ne olacak:

Unutulmaya yüz tutmuş, terminolojinin raflarında kalmış kavramları, gün yüzüne çıkarıp üzerinde konuşacağız. Nitekim Maslow’ un ihtiyaçlar hiyerarşisinden daha net anlatıyor ve derinliklerinde benliğimizin, kendimizi bulmamızı mümkün kılıyor o güzelim kavramlar.

İnsanda kişisel gelişimin ilk hedefi; iç barış olmalı, ispat edeceğiz, yazacağız, konuşup tartışacağız. İnsanın kendisine karşı;  güven, hoşgörü ve beğeni duygularının nasıl sağlanacağını, bunun nasıl evrensel bir hale dönüşeceğini, nasıl verimli ve reel olacağını keşfedeceğiz hep beraber…