Eğitim Dünyası

Duyarlılık ve İrade

Duyarlılık ve İrade neden seçtim biliyor musunuz? Çünkü birbirine alternatif sanılan bu iki terim, esasen birbirini var eden, güçlü kılan, realize eden kavramlardır. Hatta ancak birlikte var olurlarsa güçlü bir karaktere işaret ederler.

Birinin baskın olması hali problemli bir psikolojinin hem habercisi ve hem de mimarı olabilir. Yada birinin çekinik olması…

Bir Hatıra

Bir kolej grubunun kurucu temsilcisi olarak çalıştığım zamanlardan aklıma bir örnek geldi aktarayım. Ofisimin penceresinden bahçede oynayan küçücük çocukları izliyordum. Koşturup duruyorlardı, çok keyiflidir çocuklar… Her birini bağrıma basasım gelirdi… Özlüyorum…

Uzatmayayım, aniden koşan çocuklardan birisi ayağı takılıp düştü ve dizi çizildi, azıcık da kanadı. Diğer arkadaşları oyunlarına devam ederken içlerinden birisi donakaldı ve benim de gözüme takıldı.

Öyle korkmuş ve üzülmüş bir haldeydi ki; inanın diğer arkadaşlarıyla oynadığı oyundan da, arkadaşlarından da, çevresindeki her şeyden soyutlanmıştı. Dizi acıyan ve ağlamakta olan arkadaşına odaklanmıştı sadece. Arkadaşının canının nasıl yandığını, öğretmenin yada annesinin de, ne kadar üzüleceğini düşünüyordu belkide. Acaba arkadaşı yaralanan dizi yüzünden artık yürüyemeyecek miydi? Bilmiyorum ne düşünüyordu ama olayı farketmiş ve acıyı hissetmiş, ciddi bir empati halindeydi belkide…

Evet bu yavrucak yüksek bir insani hal olan duyarlılıkta zirvedeydi. Diğer arkadaşları düşen çocuğu fark etmemişlerdi bile. Ama bizim yavrucak hem farketmiş, hem olayın devamını gözlemlemiş, çok da üzülmüş ve fakat donup kalmıştı. sorun şu ki duyarlılık ve irade’nin birincisine sahipti. Duyarlılık vardı fakat onu çekip çevirecek, karar verip, eyleme geçirecek ve fayda doğuracak iradeye sahip değildi…

İrade alternatifler arasından seçim yapabilmek, yada seçmemek, yapılan seçime yönelip hazırlık yapmak ve bir sonuç elde edebilmek için harekete geçmek gibi ifade edebileceğimiz bir insani meziyettir. İnsani bir güçtür aslında. Duyarlılıkla dengelenmez ise tehlikeli neticeler doğurabilme potansiyeli yüksek olan bir güç….

Bilinçli bir kararlılığa işaret eden irade, bizim yavrucak da gelişmiş olsa idi neler olurdu biliyor musunuz? Dona kalmaz koşup arkadaşının yanına gider, ayağa kaldırmak için çabalardı. Öğretmenine seslenir yardım isterdi. Arkadaşını teselli etmeye çalışırdı. Yarasını temizlemeye yeltenirdi. Yani sahip olduğu duyarlılık gerçeğini; iradesiyle taçlandırır ve fayda sağlayan sonuçlara ulaşırdı.

Sonuç Olarak Duyarlılık ve İrade

Değerli anne babalar ve dünyanın en değerli mesleğine sahip eğitimciler, öğretmenler… Duyarlılık da, İrade de tek başına yavrucaklara çok yakışır. Her halleriyle sevimli olur onlar. Fakat inanın bana ikisi birlikteyken o çocuk kişisel gelişimin ilk basamağını aşmış olur. Bu farkındalıkla çocuk büyütmenin peşinde olmalıyız hepimiz…

Ya yetişkinler!

Biz yetişkinler için de aynı konu hep gündemde tutulmalı. Güzel yada kötü hadiseler karşısında duyarsız kalmamalı ve gerektiğinde irademizi hareket halinde bulundurmalıyız.

Aşırı tepkisellik kendimiz için de muhataplarımız için de rahatsız edici olabileceği gibi, tepkisizlikte aynı derecede rahatsız edici olacak ve sonuçları itibariyle kendimizi gerçekleştirmemize engel olacaktır. Kişiliğimizde bu iki meziyet ve gücü bir arada ve dengeli bir yapıda bulundurmak için her türlü emek vermeye değer….

Cevap yok.

Sizinde fikrinizi almak isterim