İşletmelerin başarılı olması için iş ve gönül birliği yapmış takımlara ihtiyacı vardır. Bunu sağlayacak olanlar ise yöneticilerdir. Bugünkü konumuz dünyanın belki de en eski toplumsal gerçeğidir. İnsanlığın gelişmesine, iletişimine ve hatta savaşlara ve barışlara yol açan, belirgin bir insan faaliyetidir. İş ve gönül birliği..! Konuyu genel organizasyon ve özellikle de satış fonksiyonu açısından ele alacağız.
İŞBİRLİĞİ
İş birliği; hedef, çıkar veya beklentileri aynı düzlemde olanların, birlikte hareket ederek, nihai gayelerine ulaşmak için sarf ettikleri çaba olarak tanımlanabilir. Bunu aynı hedefe odaklanmak şeklinde anlayabileceğimiz gibi, bu sayede sağlanacak daha büyük bir hedefi de farz edebiliriz.
Bu iş birliği alanları çok farklı olabilir. Sermaye birlikteliği sağlamak da iş birliğidir, know how, bilgi, yöntem, kadro, plan, tedarik, iş zekası sağlamak da işbirliğidir. Tabii ki iş birliği proje veya projeler bazında da söz konusu olabilir. Bu kısmı bizi ilgilendiriyor. İş birliği projelerine ve muhataplarımıza nasıl bakmalıyız.!? Ayrıca iş birlikleri birleşmek, iştirak etmek veya ortak olmak anlamına gelmez, nasıl anlamalıyız.!?
Kişiler veya kurumlar arasında bir ahenk sağlar işbirliği. Bu uyumluluk kaynak kullanımını verimli hale getirdiği gibi, hedeflere ulaşmanın maliyet ve zaman kısıtlarının da doğru çözülmesine katkıda bulunur. Bir iş birliği yeni yeni ufukların da keşfine imkan sağlar. Etkili networkünüzü genişletmeye, güvenilirliğinizi ve tanınmışlığınızı yükseltmeye vesile olur.
Şahıslar arasında da söz konusu esasen. Ben departmanımızda bir iş birliği kültürü mü yerleştirmeliyim? Yoksa sizler arasında bir rekabet ortamı mı kurmalıyım? Bunların ikisinden birini veya ikisinin de kullanılabileceği bir hibrit sistemde tercih edebilir satış yöneticisi. Hangisi faydalı olacaktır sizce? Buradaki “faydalı olmak” terimini de irdelemeliyiz. Bulunduğumuz ortamda şirketimiz ve bizler arasında cereyan eden “fayda” ne anlama gelmektedir? İş ve gönül birliği ile alakası nedir..?
Fayda ile İşbirliği ve Gönül Birliği İlişkisi
Fayda; ürettiğimiz, pazarlamakta olduğumuz veya satışını üstlendiğimiz mal veya hizmetin, tüketici nezdinde oluşturduğu tatmin olma, ihtiyaç giderme veya keyif alma algısının adıdır. Bu tanım tamamen şirket-yönetici ve çalışan arasında da geçerlidir. Aslında örgüt içerisinde ki herkes bir fayda alışverişi içerisindedir…
İşte bu fayda sağlama ümidi insanlarda talep doğurur. Talep satın alma gücü ile desteklendiğinde efektif olur. Satın alma kararı ise tüketicilerin kendilerine en fazla fayda sağlayacağını bekledikleri ürün veya hizmetlere yönelir. Şirket içerisinde; departmanlar ve kişiler arasında da aynı değil mi..?
Demek ki tüketici yada çalışanlar öncelikle ihtiyaçlarının ve zevklerinin farkında olmalı; bu ürün veya hizmetten satın alarak nasıl bir tatmin duygusuna erişeceğini tahmin etmelidir. Buradan anlıyoruz ki her insanın ihtiyaçları aynı olamaz.
Nitekim “fayda” sübjektif bir kavramdır. Sosyal anlamda, toplumların gelişmişlik düzeyi ve bireysel anlamda kişilerin gelir ve sosyal statüleri, şirketlerde ise beklentiler ve aidiyet ile enformel iş grupları ihtiyaçları değiştirmektedir. Buradan anlıyoruz ki, “fayda” her ne kadar gerçek hayatın teknik ve maddi bir unsuru gibi gözükse de; esasen psikolojik ve sosyal bir kavramdır.
İhtiyaçlar ve Fayda
İhtiyaçlar insanların doğumdan ölüme kadar, bütün hayatlarını kapsar. Bir alanda tatmin edildikçe toplam fayda gitgide azalır. Ama ihtiyacın biçimi, niteliği ve miktarı ise artıp çeşitlenerek devam eder. İnsan ihtiyaçları sınırsızdır. Tam tatmine ulaşması da imkansızdır. İşte işbirliği, gönül birliği ile birleşir de herkesin tam tatmine ulaşmasını sağlar ise, mutlu çalışanlar ve mutlu şirkete ve hatta mutlu topluma ulaşılabilir…
Yeter ki insanların o zaman diliminde ve mevcut şartlar altında neye ihtiyaç duyduklarını doğru tespit edelim ve onlara oluşturacağımız faydayı doğru yöntem, doğru söylem ve doğru tutumlarla anlatmayı başaralım.
Evet Rekabet ve İş birliği ikilemi, hem yönetim ve hem de psikoloji alanında incelenmeye devam ediliyor ve genelde gönül birliği de olmalı sonucuna varılıyor. Zira arkadaşlarınızla çıkarlarınız bazen paralel, bazen de çatışma halindedir ve bu gerçekten yönetilmesi zor bir iç çatışmaya dönüşebilir. Yöneticiler yönetim stratejilerini, ekiplerindeki “ekip olma ruhunun” gerçekliğine göre uyarlarlar. Dolayısı ile hem sizlerin ve hem de bizlerin dikkatini bu iş ve gönül birliği ile faydayı büyütmek noktada görmek isterim…
GÖNÜL BİRLİĞİ
Gönül birliği ile İş birliği birbirine yakın kavramlar gibi gözükse de; büyük farkları vardır. İş birliğinde tüzel veya gerçek kişileri bir araya getiren saik; karlılık, terfi, prim gibi maddi yada maddi olmayan kazanımlardır. Gönül birliği ise daha çok Hedef birliği, dava birliği, ideal birliği, ortak sevinçler, ortak hüzünler gibi ifade edebileceğimiz üstün gayelere hizmet etmek sebebine dayanır.
Birkaç örnek sıralamak isterim:
•Bir araya gelerek, gönül birliği ile birçok ekonomik ve sosyal sorunun çözümünün var olduğunu ispat ile örnek oluşturmak. Bütün dünya halklarını ekonomik enstrümanlar yoluyla sömürmekte olan emperyalist dünyaya başkaldırmak için bir sistem geliştirmek.
• İnanç dünyamızda yasak ve büyük günah saydığımız bir ekonomik uygulamanın dışında da ekonomik modellemeler yapıldığını ispat etmek ve ilgili herkese bunu öğretmek. İşte bu ekonomik model yoluyla elde ettiğimiz imkanları; hiçbir maddi karşılık beklemeksizin vakfetmek; Ülkemiz hayrına kullanıp ve kullandırıp stratejik kazanımlar ve üstünlükler sağlamak,
• Başarılarını ketum bir tavırla saklamak yerine; yerli, yabancı bütün dünyaya örnek teşkil etmek ve hatta teşvik etmek için tam açık bilgi politikası gütmek,
• Bütün bu faaliyetlerini tam açık sunumla ve yerli-yabancı, resmi-özel her türlü kurum ve kuruluşun denetim mekanizması için açık ve hazır tutmak şarttır,
• Tüm ilgililer arasında tam adil ve dürüst olma sözü, normları ve iradesine sahip olmak vs…
Evet bir gönül birliği projesinin hayata geçişine şahit olmanızı, hatta onun bir parçası olmanızı bütün gönlümle diliyorum. Tabii ki böyle bir iş ortamının kıymetini bilip, hakkını ifa ve eda etmek gerekir…..
İşbirliği ve Gönül Birliği ile Asli İşimiz, Satışta Verimlililk..!
İşimiz dinamik olmayı gerektirir. Şartları iyi takip edip, tanımlayıp bunlara göre de kendimizi uydurmak zorundayız. Bu süreci hızla ve tekrar tekrar işletmek, hep daha iyiyi aramak (kaizen) ve sonuçlarını iyi analiz etmek şarttır.
Bizlerin esas işi aktif olmayı gerektirir. Duramayız çünkü hem firmamız ve hem de mevcut ve potansiyel katılımcılarımız bizi beklemektedir. En kısıtlı değerimiz ise zamandır.
Hem geçerli hem güvenilir olmak zorundayız. Bu ayrıca tutarlılıkta ister. Her katılımcı, müşteri, yönetici ve akran iyi bir gözlemcidir. İlişkilerimizi ömrümüzün sonuna kadar sürecekmiş gibi yönetmeliyiz.
Bazı detayları şöyle izah edeyim:
Sosyal ve analitik başarı sağlamalıyız. Kendimizi doğru ve etkili kılmalıyız. Bunun için ilgili değişkenleri yönetip uygularken; genel matematik ve işletme matematiğine de hakim olmalıyız.
Yönetici veya ast olsak da vazifemiz, dürüst olmayı gerektirir. Yaptığımız işi iş arkadaşlarımız, müşterilerimiz ve yöneticilerimiz nezdinde tam açık, net ve hakkaniyetle uygulamalıyız. Bu satın almaya yönlendirme stratejilerimiz için engel değildir.
İş ve Gönül Birliği İçin Uyarılar..!
- İşimiz pratik olmayı gerektirir. Zamanımızı doğru planlamalı, işlerimizi hızla tamamlayıp zihinsel çalışmalarımıza ve AR-GE çabalarımıza zaman ayırmalıyız. Düşünmeye de üşenmemeliyiz. İşbirliği ve gönül birliği aslında düşünsel bir süreçtir.*
- Gerek departmanımız gerekse şirketimiz çatısı altındaki her çalışan ile olumlu ve verimli ilişkiler kurmalıyız. Samimiyetle ekip olmak, tatlı bir rekabete engel değildir. Tekrar söyleyeyim, işbirliği ve gönül birliği tatlı bir rekabete engel değildir…*
- Bir yandan örnek olmak, öte yandan örnek almak zorundayız. Kendimizi iyi tanımak, eksikliklerimizi tarif edip, gidermeye çalışmalıyız. Etrafımızdaki herkese faydalı olmak ekip ruhunun mihenk taşıdır. Kendimizi gerçekleştirmemiz ise olumlu örnekleri takip etmekle mümkündür.
- İnanın bu bilinçli çabalarımız hayırlı sonuçlar doğurur. Bu sonuçlar zincirleme bir etki ile hayal edemeyeceğiniz kadar uzaklara yayılacaktır. İşimiz birçok fiili duanın bir bileşkesidir.*
- İşimiz iddialıdır. Emperyalist dünyanın bütün insanlık için geliştirdiği sömürü düzenine bir başkaldırıdır. Yani işimiz bir misyon taşımaktadır. Sıradan para kazanılan bir iş olmayıp çok hayırlara vesile olmaktadır ve daha büyüklerine vesile olacaktır. Ne iş yaparsanız yapın, bu düstura inanın…*
- Gerçek bir danışman ve aktif bir muharrik olmalıyız. Şirketimiz, yöneticilerimiz ve iş ve sosyal grup arkadaşlarımız açısından emin kabul edilmeliyiz. Bütün bir milletimiz açısından en güvenilir danışman biz olmalıyız. Bu ancak çalışmak ile mümkündür. *
- Aynı zamanda danışanlarımızın, yöneticilerimizin bizimle yapacakları çalışmalarda dikkatli olmalıyız. Katalizör, yani kabullendiren, hızlandıran, verimini arttıran, hataları ayıklayan biz olmak zorundayız.
Evet bu dünyada var olmanın hem sorumluluğu hem de maddi ve manevi karşılığı büyüktür. Çok çalışacağız ama buna değer!