Kavramlar

Ruhun İklimi

Bu yazıda şöyle bir kendimizden ayrılıp, kendimize bakalım istedim. Ruhun İklimi ile kime nasıl gözüküyoruz acaba. Hani, yeni yeni öğrenmeye başladığım sosyal ağların arayüzleri böyle bir seçenek sunuyor ya! Profilini düzenliyorsun falan; “başkaları sizi böyle görüntüleyecek” diyor. Yada “başkalarının gözünden görün.”

Ruhun iklimi ile ilgili bazı sorular

Ben Ruhun İklimi derken, acaba biz nasıl bir insan olduğumuzu sanıyoruz, başkaları da bizim için, bizim gibi mi düşünüyor? Bir girizgah açayım istedim. Kendimize de başkalarına da farklı bir perspektiften bakabilmek için…

Acaba duyularımız ve duyurduklarımız aynı mı? İnsanlarla iletişimde bulunurken, şahsiyetimiz ne kadar ön planda?

Sorular güzel! Kişisel gelişim için, açılması çok gerekli bir başlık. Kendini gerçekleştirme çabasındaki bir insanın üzerinde çok durması gereken bir konu.

Ruhun iklimi için esas menzil neresidir?

Hele hele iç dünyanızı zenginleştirmek ve manevi argümanlarınızı arttırarak nirvanaya ulaşmak arzusundaysanız. Daha bizce! söyleyeyim: Tasavvuftaki marifet peşindeyseniz; bu konuyu çok okumalı, çok tartışmalısınız. Ve de kendini bilmek için, “ya olduğun gibi gözükmeli, ya da gözüktüğün gibi olmalısın.” (Mevlana)

Bence artık ruhun iklimi ‘ni oluşturan dört temel yapıyı kısa kısa analım:

Ruhun iklimi Huy göstergesi

“Huyu öyle onun”, “huylu huyundan teneşirde vazgeçer” aşinayız değil mi?

Bir davranış biçimi yahut tepkisel hale dönüşmüş bir düşünüş biçimi içgüdüsel hale gelmişse ve otonom beklenti şeklinde görülüyorsa artık huyunuz olmuştur.

Huy, içerisinde yaradılıştan gelen bazı özellikleri barındırır. Aynı zamanda büyüme yetişme çağında ki edinimlerde huyu biçimlendirir. “İyi huyludur o” denildiğinde munis, sakin, çözüm odaklı, arkadaş canlısı, kibar, vefakar ve sadık gibi bir çok güzel insani meziyet özetlenmiş olur.

Kötü huylu dendiğinde ise birey gözümüzde şöyle canlanır: Geçimsiz, inatçı, kaba, kendini beğenmiş, çıkarcı, sinirli… Acaba huyumuz nasıl? İyi huyluluk o kadar arzulanan bir unsur olmuş ki toplumda, kötü huylu yerine çoğunlukla “huysuz” denir…

Arkadaşlar huy literatürde ayırıcı bir kişisel yapı gibi gözükse de sınıflandırılabilir bence. Yani “kolay sinirlenir o, huyu böyle” dendiğinde kolay sinirlenenler kötü huyu, sınıfına dahil edebiliriz o’nu değil mi?

Şu önemli cümleyi kurmadan bitirmeyelim bahsi. Huylar yönetilebilir değerli okuyucum. Temel kişisel özellik değildir. Genetik yatkınlıklar sürükleyici olabilir, lakin kötü huyların düzeltilmesine mani değildir bu yatkınlık. Kendimizden sıyrılıp ruhun iklimini tespit edelim ve kendimize dönüp kötü huylarımızı rehabilite ile meşgul olalım.

Kişilik

Beni ben yapan, diğer insanlardan ayıran ve büyük bir parçasını yaradılış itibariyle taşıdığım, dengede ve benlik yapısı kazanmış ilişki biçimidir.

O kadar çok tanım bulursunuz ki bu konuda inanamazsınız. Şu ipucu önemlidir: Aynı kişiliğe sahip iki insan olamaz. Parmak izi gibidir…

İşin aslı şu ki; insanlık burada zikrettiğimiz ruhun iklimi ‘nin temelini oluşturan, dört değişkeni; bir türlü yerli yerine oturtamamıştır. Fakat şu bir gerçek ki, insani ihtiyaçlarımızın tespiti ve giderilmesi için, doğru tatmin için kişiliğimizin farkında olmalıyız. Kişiliği bir bakıma mizaç ve karakterin toplamı diye tanımlayıp, huy’ada kişiliğin dışa yansımaları desek yalan olmaz.

Ruhun iklimi ‘ni konuşuyoruz madem, bir de biz deneyelim:

Kişilik tutarlıdır mesela. Benzer olaylara her zaman benzer tepkiyi vermek bir kişilik özelliğidir yani. Ayrıca kişilik bizi diğer insanlardan ayıran bir özellikler bütünüdür. “o olsaydı şöyle yapardı” derken, o’nun diğerlerinden farklı olduğunu belirtmemiz gibi. Yukarıda bahsettiğimiz “huysuz” ifadesi gibi, kötü yapılaşmış değerlere sahip bir insana “kişiliksiz” deriz.

Birde şu yönü var ki; kişilik özellikleri birbirini tamamlayan ve dengeleyen özelliklerimiz bütünüdür. Yani bir insan hem çok yardım sever ve hemde merhametsiz olamaz. Yardım sever ise merhametlidir. Birinden bahsederken; iyi huylu, çok sinirli, munis ve fevri diye anlatıyorsak ya bizde yada o zavallı adamda bir gariplik var demektir….

Kişilik tahliline yönelik çok fazla çalışma vardır. Bazen testler halinde önümüze gelen bu çalışmalar çok başarılı iş çıkarabilmektedir. Amaca göre şekillenmiş olanlar daha spesifik sonuçlar verebilir. İş gücü, aile veya öğrenci kişilik testleri gibi… Bir kaç türünü denemek lazım, kendimizi tanımak ve ruhun iklimi adına, kişiliğimize hakim olmak için.

Mizaç ve ruhun iklimi

İçgüdüsel yönelimlerin ve fıtrat ile gelen niteliklerin bileşkesi mizacımızı oluşturur.

Değiştirilemez, dizginlene bilir belki ama yok edilemez. Fıtri tepkilerimiz ve fizik yapımız bir olur, mizacımızı oluşturur.

Mizaç, Olaylar karşısında vereceğimiz karşılığı, doğuştan taşıdığımız eğilimlerimizi temsil eder. Kişiliğimizin biyolojik alt yapısıdır ve çocukluktan, yetişkinliğe aynı temelde bulunur. Babam sert mizaçlıdır derken ruhun iklimi ‘ni tarif etmiş oluruz. “o çocukken de aynıydı” der dedemiz sonra…

Mizacımızı analiz ederek, dürüstçe öğrenirsek hedeflerimiz için büyük bir güç edinmiş oluruz. Kendimizi boşa yormadan, hayal kırıklıkları yaşamadan doğru yollar ile başarılı sonuçlara ulaşırız. Önemlidir değerli okurum, çok önemlidir kendini bilmek…

Karakter

Karakter genel olarak doğup büyüdüğümüz ortamlar, büyürken etkileşim halinde olduğumuz insanlar ve onların genel öğretileri ve eğitim öğretim ile oluşan özelliklerimizdir. Çocukluktan yetişkinliğe yaşantımız belirler karakterimizi.

Tam tarif ve tespit edemesek de; yaşanan bir vakıa karşısında, karakterimiz tutarlı tepkiler vermemizi, değerlerimize göre davranmamızı sağlamalıdır. Duyarlılıklarımızın oluşması, irademizin gelişmesi karakterimizi belirler.

Burada önemli olan nokta şudur. Bir insanın kabullendiği değerler ile davranış modelleri paralel ve uygun seyretmelidir. Böyle ise “adam karakterli” deriz.

İnançları ve söylemleri başka, yaşayış biçimi ve tavırları başka telden çalıyorsa “bırak o karaktersiz” deriz değil mi? Mesela, “özü sözü bir” olmak, karakter sahibi olmak demektir. “İpiyle kuyuya inilmez” diye anıyorsak; karaktersizdir o adam gibi….

Kişiliksiz, karaktersiz ve huysuz olunabiliyor bakın! Ama mizaçsız olunmaz, o vardır ve bir sabite olarak hayatımızdadır. Falan abi çok dürüst ve yardım severdir derken karakterinden bahsederiz. Falan teyze acayip akıllı, çok da yetenekli dersek kişiliğinden bahsederiz. ruhun iklimi hakkında daha çok konuşacağız. Şimdilik ayrılayım izninizle…

4 Yorumlar

  1. Alperen
    • admin
    • admin
  2. admin

Sizinde fikrinizi almak isterim