İnsanoğlu endüstriyel gelişimini aslında savaş teknolojilerine borçludur. Bugün kullandığımız bir çok cihaz silah araştırmalarında edinilmiş teknik birikimin sonuçlarıdır. İşte yapay zekada insanlığın bu kolektif hafızasında biriktirmiş olduğu korkulardan dolayı ürkütücü gelmektedir. Peki gerçekten yapay zeka ne yapar. ne yapamaz fikir yürütelim bizde…
İnsanlığın Endüstri Devrimleri ve 4.0
- Buhar makinasının icadıyla başladı her şey, yıl 1698
- Elektriğin keşfiyle devam etti, yıl 1879
- Bilgisayarın bulunuşuyla hızlandı, yıl 1953
İşte bu gelişmeler sırasıyla endüstri 1.0, 2.0 ve 3.0 gibi anılan ve hayatlarımızı çok derinden değiştiren devrimler oldu. Artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktı.
Bir çok açıdan insanlık tekamül ediyor diye düşünüle bilirse de, kanaatimce bu devrimlerle insanlık yükseliyor, insan ise çöküyordu. Bu çöküş devam ediyor ve günümüzde endüstri 4.0 devrimi konuşuluyor.
Dilimizde nesnelerin interneti şeklinde anılan bu dördüncü devrim, cihaz ve makinaların, üzerlerindeki yazılımlarla beraber insan etkenini en aza indirecek şekilde haberleşip, işbirliği yapmalarını anlatır.
Hatta bu yazılım, cihaz ve makinaların birlikteliği; kararlar vermek, seçeneklerden arzuladıklarını uygulamak, iş yapış biçimlerinde, gerekiyorsa insanları dahil edip görevlendirmek gibi hallerini ifade ediyor.
Evet bu bir endüstriyel devrimdir, haksız mıyım?
Toplum 5.0
Kendi kendine öğrenebilen, karar ve faaliyetlerini bu öğrendikleriyle farklılaştırabilen makinalar… Öğrenme süreçleri nereye kadar sürecek? Bir gün insanlığa karşı başkaldıracak kadar akıllı ve organize olacaklar mı? Tartışılıyor. Her kafada bir ses, bir yorum…
Stephen Hawking “insanlığın sonunu getirecek” diyor. Bunu diyen ünlü düşünür ve fizikçi. Yapay zeka ne yapar, ne yapamaz sorusuna Elon Musk “konu beni endişelendiriyor diyor, teknolojinin göbeğindeki adam!.. Bunların aksine Mark Zuckerberg ise, “ben iyimserim, kıyamet senaryolarını da anlamıyorum” diyor. Hadi bakalım, bu adam da teknolojinin zirvesinde…
İnsanlığın evreleri de konuşulmaya başlandı bu meyanda. Tarihsel sürecimiz inceleniyor devamlı elbette ama, Toplum 5.0 sanki Endüstri 4.0 ‘a rakipmiş gibi bir algı oluşturuyor bende. Bu evreyede şöyle varıyoruz:
- İnsanlığın Avcı – Toplayıcı evresi,
- Tarım Toplumu
- Endüstri Toplumu
- Bilgi Toplumu
- ve Süper Akıllı Toplum evresi olan 5.0…
Süper akıllı toplumun fendi, Endüstri 4.0′ ı yendi..! Dedim ya bütün bu teknolojik gelişim insanlık adına iyi bir şey mi? Bilmem pek sanmıyorum. Başka bir yazımda bu konuyu tartışacağım.
Peki Ne Olacak?
Değerli okuyucum. Bu tip endişeler hep boşa çıkacak. Büyük Data, Öğrenebilen Makina, bizi o söyledikleri manada tehdit edemeyecek. Derin öğrenme ve bilişsel süreçlerde, makinalar hiçbir zaman insan gibi olamayacak. Hobbes’in dediği gibi “insan insanın kurdudur.” makina falan değil.
Tabi bu endişelerin inançsal bir geçmişi var. İnsana “öğrenebilen hayvan” gibi bakanlar tabii ki “öğrenebilen makinalardan” da korkuyorlar. Esası şudur ki; insan ruh ve bedenden oluşan ve bütün kainatın yaratılmasına da vesile olan en değerli canlıdır.
Makinalarımıza işte bu ilk bileşeni veremeyeceğimize göre; yani çok iyi öğrenip, kendi kendilerine karar alabilecek bu makinaların bir ruhu olamayacağına göre, bize alternatif yada tehdit olamayacaklar. Hisleri olmayacak zira… Hüzün, sevinç, hırs ve aşk vs. vs. öğrenilebilen şeyler değildir…
Esas Tehdit Ne Biliyor musunuz?
Yapay zeka ne yapar, ne yapamaz bilmiyorum ama biz insanların yine biz insanlara neler yapabileceği ve bunun için yapay zekayı nasıl kullanabileceği gelmeli akla…
Daha yüksek teknoloji, daha fazla insani yozlaşma, monotonlaşma demektir, ilk tehdit bu. İkincisi ise insanların birim zamanda çok daha fazla yorulması ve olmayan ihtiyaçların ortaya çıkarak, hayatın dönüşüme uğraması.
Günümüze kadar hep böyle olageldi zaten. Kişisel gelişim konuşmak için açtığım bu blog sayfasının temeli bu konu haliyle. “İnsan olmak” ne demek? Bunu tartışmak ve konuyu hatırlatmak amacım.
Sonuç olarak bence makinaların insanlaşmasından korkmayalım. Asıl tehdit insanların makinalaşmasıdır…..
Cevap yok.